Ülkenin dört bir yanında ses getiren "Köylüleri niçin öldürmeliyiz?" şiirinin etkisi altında kalmış köylüler, köy meydanında toplanıp köylü profilini değiştirme kararı aldılar. Şiirdeki "otobüslerde ayaklarını çıkararak herkesi bunalta bunalta" bölümü, özellikle köylü gençlerini harekete geçirdi. "Madem öyle, biz de kendi çözümümüzü üretelim!" fikriyle yola çıktılar.
Köyün Ar-Ge ekibi (ki bu ekip, Ahmet Amca'nın torunu Ali ve köy kütüphanesini kuran Ayşe Teyze'den oluşuyor) hemen işe koyuldu. Uzun araştırmalar ve gece gündüz denemeler sonucunda yerel bitkilerden elde edilen "Köylü Gururu Ayak Kremi" ve "Şehre Gider Aydınlık Gargarası" ortaya çıktı.
Ürünlerin lansmanı köy meydanında büyük bir şenlikle gerçekleştirildi. Şenlikte en çok dikkat çeken anlardan biri, köyün delikanlılarından Hasan'ın "Köylü Gururu Ayak Kremi"ni sürdükten sonra ayaklarını havaya kaldırarak "Koklayın bakalım, ne fark ediyorsunuz?" demesi oldu. Köy meydanında toplanan kalabalık, Hasan'ın bu cesur davranışını alkışlarla kutladı.
Bu ürünler, köylülerin 'Şehre gider aydınlık konuşuruz' mottosuyla ünlü şehir markalarına meydan okuması olarak da yorumlandı. Şehirdeki birçok kişi, köylülerin bu atılımını "Modern zamanların köy devrimi" olarak nitelendirdi.
"Köylüleri niçin öldürmeliyiz?" sorusuna ise köylülerden gelen yanıt oldukça net: "Artık bize niçin öldürmeliyiz değil, nasıl başardınız demelisiniz!"
Comments